15 Haziran 2014 Pazar

Şeytan, Tanrı olduğunu iddia ederse?

Şeytan ne kadar zeki olabilir diye hiç düşündün mü? Eğer seni günaha sokan; türlü türlü oyunlarıyla, aklını karıştıran fikirleriyle, çeşit çeşit renge ve tada bürünen şekilleriyle seni baştan çıkarmaya çalışan Şeytan ise, o şeytanın IQ'su, zeka seviyesi sence kaçtır? 130? 140? 150? Sharon Stone'unki mesela 160. Muhtemelen bir insanoğlundan daha zekidir değil mi? Sonsuz olabilir mi zekası ya da sonsuza yakın?

İslâm'da 'Şeytan Ayetleri' denilen bir olay var. Şeytanın araya girerek Cebrailmiş gibi görünüp Hz. Muhammed'e yanlış ayetler gönderdiğini iddia eden bir hikaye... Salman Rüşdü'nün bir roman ile gündeme getirdiği ancak İran tarafından idama mahkum edilip ülkeden kaçmasına sebep olan bir konu... Bu kadar zeki ise, bu kadar maharetli ise Şeytan, -Allah ile peygamber arasına girecek kadar-, neden ikinci bir kez araya girmiş olmasın? Üçüncü, dördüncü, beşinci kez hatta.. Neticede şeytan yalanların babası, hilenin üstadı, kurnazlığın piri değil mi?

Son soru: bütün dinlerin gerçek Tanrı tarafından gönderildiğini nasıl garanti ediyorsun? Yalanların, kurnazlıkların, hilenin efendisi Şeytan, en büyük oyununu Tanrı olduğunu iddia ederek oynamış olamaz mı?

<<< 
BİLİŞSEL ÇELİŞKİ
İnsanlar hayatlarının büyük çoğunluğu bir şeye adadıklarında ve sonrasında inançlarına şaibe düşüren bir takım şok edici bilgiler ile karşılaştıklarında nasıl reaksiyon gösterirler? Kimisi inançlarının artık savunulabilir olmadığını idrak ederek onu terk etme cesaretini gösterir. Yeni bir şeylerin arayışına girer. Bazısı da yeni bilgileri önemsemez ve zaten mevcutta şüpheleri olduğunu bunun da sadece yeni bir tanesini olduğunu söylerler.

Ancak “bilişsel çelişki kuramı” ilginç bir tahminde bulunur: pek çok insanın yeni bilgileri tamamıyle reddeceğini  ve hatta inançlarını ikiye katlayacağını söyler.  Bir başka deyişle inançları sorgulandıkça, inançlarını pekiştirirler. Şüpheleri dile getireni nefretle karşılar ve bu mesajları iletenin kendilerini kandırmak ve yoldan çıkarmak için Şeytan tarafından gönderildiği sonucunu çıkarabilirler.

Salman Rüşdi’nin kitabı, kendisine melek Cebrail tarafından Kuran’ın dikte edildiği Muhammed’in daha sonrasında tekrar Cebrail ile karşılaşmasını ve başka Kuran ayetleri bildirmesini anlatan eski bir hikâyeyi gün ışığına çıkarır. Kısa zaman sonra ortaya çıkar ki bu sonradan bildirilen ayetler önceki ayetler ile uyuşmamaktadır ve hızla Kur’andan kaldırılırlar. Bu sonradan inen ayetler ile ilgili Müslümanlar’ın yorumu ise Şeytan’ın Cebrail şekline büründüğü ve böylelikle Allah’ın kutsal mesajlarını bozmaya çalıştığıdır. Bu ayetler sonrasında Şeytan ayetleri olarak adlandırılır ve pek çok Müslüman böyle ayetler hiç yokmuş gibi davranır.
Çünkü eğer gerçekten böyle bir olay gerçekleşmiş gibi davranırlarsa Muhammed, Şeytan tarafından kandırılan bir sahte peygamber mi sorusu ortaya çıkar. Ve eğer bir kere kandırılabiliyorsa neden ikinci bir defa kandırılmış olmasın? Hatta neden Kuran’ın tümü Şeytan tarafından dikte ettirilmiş olmasın?
Şimdi Rüşdü’nün kitabının neden bu kadar büyük bir yangın çıkardığını anlayabilirsiniz. İslâm’ın en ölümcül zayıflığına ışık tutmuştur: Şeytan’ın büyük peygamberi aldattığı gerçeğine.

Peki eğer Şeytani aldatma İslâm için doğruysa neden Hristiyanlık ve Yahudilik için de doğru olmasın? Hatta neden pek çok komplo teorisi için de doğru olmasın? Tanrı’nın doğrularını Şeytan’ın doğrularından nasıl ayırabilirsiniz? Hem de Şeytan yalanların babası iken ve bu konuda muazzam derecede yetenekli iken?
Pek çok komplo teorisyeni, çoğu durumda tezlerinin çürütüldüğü gerçeğini kabul etmeyi redderler. Bilişsel çelişki onların doğruyu kabullenmelerini engeller. Ruhlarının o kadar çoğunu inançlarına adamışlardır ki inançlarından geri dönmek artık onlar için imkansızdır. Yalanlara ve aldanmalara geri dönülemez biçimde kilitlenmişlerdir.

...

Bir yahudi, hristiyan ya da müslüman hatasını kabul etme kapasitesine sahip midir? Eğer yanıldıklarını ifade edecek olursa onları ebedi cehennem ateşi beklemektedir. Böyle bir tehdit karşısında kim inanmaz? Bunlar Korku dinleridir. Ve nerede korku varsa orada kontrol vardır. Bu dinler kökleri itibariyle, estirdikleri terör aracılığıyla global yönetim sistemleridir. Terörist dinler pek çok katil terörist yetiştirmiştir, ister sivil kıyafetler giyenlerden, ister yarı asker, isterse askeri üniforma giyenlerden...


Peki ama kontrol edenler kimlerdir? En tepedeki yönetici kimdir?

>>>

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder