1 Şubat 2015 Pazar

Tartışma Esnasında Düşülen Hatalar

Bir konuyu tartışırken, bir tezi savunurken veyahut da karşıt bir tezi çürütmeye çalışırken hepimizin düştüğü / düşebileceği birtakım hatalar iddiamızın geçerliliğini yitirmesine sebep olabilir. Bunun yanı sıra konuya ve tartışmaya yanlış yaklaşım, haklı bir fikrin objektif değerlendirilmesini engelleyerek o fikirle ilgili yanlış bir kanaate ulaşılmasına yol açabilir. 


Aşağıda bu bağlamda tespit edilmiş tartışma esnasında düşülebilen mantıksal hataları bulabilirsiniz. Bunlar üstte de değindiğim gibi bir fikri ya da tezi değerlendiriken size daha objektif bir yaklaşımı olanaklı kılabilecek yöntemler olarak da görülebilir:

 Ad Hominem : Responding to a statement by a personal attack. It is the attempt to discredit the other persons character so you can avoid responding to their arguments in a logical way Bir görüşe kişisel saldırı ile cevap vermek. Diğer kişinin karakterini değersiz kılarak mantıklı bir şekilde tartışmalarına cevap vermekten kaçınma çabasıdır.

 Appeal to Authority (Otoriteye vurgu) : Sometimes we have to look for answers from an expert. If someone refers to the opinion of an expert it is important to check if a) the person is really an expert and b) if the person is biased e.g. due to financial ties they have regarding the subject. It should always be checked if an appeal to authority can be avoided and if the argument can be resolved on different level of argument Bazen bir cevap için bir uzman arayışına girişebiliriz. Eğer birisi bir uzmanın fikrine referansta bulunuyor ise şunlar kontrol edilmelidir: a) kişi gerçekten uzman mıdır? ve b) kişi taraflımıdır, örneğin konuyla alâkalı finansal bağlarından dolayı. Her zaman otoriteye başvurmadan kaçınabilir mi ve tartışma başka bir şekilde sürdürülebilir mi diye kontrol edilmelidir. 

 Appeal to Belief (İnanca Vurgu): Argumenting that something is true because the majority of the population believes it to be true Popülasyonun çoğunluğu doğru olduğuna inanıyor diye bir şeyin doğru olduğunu iddia etmek

 Appeal to Common Practise (Genel alışkanlıklara vurgu) : Argumenting that a particular action or behaviour is good - e.g. morally correct - just because everybody behaves this way Örneğin herkes öyle davranıyor diye bir davranışın ahlaki olarak doğru olduğunu savunmak.

 Appeal to Emotion (Duygulara vurgu) : Attempt to gain support through emotions rather than the objective substance of the argument.Tartışmanın nesnel konusundan değil de duygulara hitap ederek destek kazanmaya çalışmak

 Appeal to Fear(Korkulara vurgu) : By painting a picture of dire consequences a particular decision might have, any logical argument in favour of this decision can thus be seen as irrelevant Bir kararın sebep olabileceği kötü sonuçlardan bahsederek bu kararın mantıksal olarak tartışılmasının gereksiz olduğunu göstermek

 Appeal to Flattery(Yandaşlığa vurgu) : Person A is flattered by person B. Person B makes a claim, since person A likes person B he accepts this claim without critical examination A kişisi B kişisinin yandaşıdır. B kişisi bir iddia da bulunur, A kişisi B kişisini sevdiğinden ötürü iddiasını eleştirel bir inceleme yapmadan kabul eder.

 Appeal to Novelty (Yeniliğe vurgu) : What is newer must be better (Yeni olan daha iyi olmalıdır)

 Appeal to Popularity : (Popülerliğe vurgu) Since most people approve something, it must be true (Çoğu kişi onayladığı için doğru olmalı)

 Appeal to Ridicule :(Alaya, dalgacılığa vurma) Since a particular topic is ridiculed and laughted at by other people it must be false or unimportant Belli bir konu diğer kişiler tarafından gülünç bulunduğu için yanlış ya da önemsiz olmalı.

 Appeal to Spite :(Aşağılama) If a person can not have or achieve a particular goal he simply looks down on this goal as not being worth achieving anyway Bir kişinin bir amacı başaramayacağını ya da elde edemeyeceğini anlayınca basitçe bu amacı küçümseyip zaten başarmaya değmeyeceği yaklaşımını sergilemesi

 Appeal to Tradition (Geleneğe vurgu): Since a particular behaviour or conclusion has been correct for a long time and has become a tradition, it must also be correct now aswell Belli bir davranış ya da sonuç uzun zamandır doğru olup bir alışkanlık/gelenek haline gelmiş ise, o zaman şu anda da doğru olmalıdır.

 Bandwagon (Çoğunluk Partisi) : A claim is accepted simply because it is considered popular within the adressed group not because it is true Bir iddianın gerçekten doğru olduğu için değil sırf belli bir grup tarafından kanıksanmış olması nedeniyle doğru olarak kabul edilmesi, 

 Begging the Question:(Sorgulamadan Kaçınma) Assuming as true, what in fact needs to be proven first. This is an issue of circular logic. It is commonly used in religion : How can we know, God really exists ? Well because we can read about him in the Bible and the Bible is the unquestionable word of God. Bir şeyin önce ispatlanmadan doğru olarak kabul edilmesi. Bu döngüsel mantığın konusudur. Yaygın olarak dinlerde kullanılır. Tanrı gerçekten var mıdır nasıl bilebiliriz? Çünkü onu İncil’de okuruz ve İncil de Tanrı’nın sözüdür. 

 Biased Sample : (Yanlış örnekleme) For a poll which presumably covers the entire variety of the population actually only people are considered which have a predisposition about the subject Tüm popülasyon çeşitliliğini kapsadığını iddia eden bir anketin aslında sadece konuya yatkınlıkları olanlara yapılması

 Composition (Birleştirme): Since a component consists of A, B and C and A, B and C have a particular trait, also the component must have that same trait Bir parça A, B ve C’den oluşuyorsa ve A, B ve C’nin belli bir özelliği var ise o zaman bu parça da aynı özelliktedir çıkarımı.

 Division (Bölme –İndirgeme?) : Since a component has a particular trait and it consists of A, B and C it can be concluded that A, B and C must have the same trait as the compontent itself Bir parçanın belli bir özelliği var ise ve eğer A,B ve C’den oluşuyor ise o zaman A, B, ve C’de de parçada olan aynı özellikler olmalıdır çıkarımı.

 False causal relationship (Hatalı nedensel ilişki) : Argumenting that a particular event was caused by previous event just because this previous event happened before the actual event. In reality both events might be totally unrelated and the timing sequence was a pure coincidence. Bir olayın daha önceki başka bir olaydan kaynaklandığını, sadece önceki olayın sonuç olaydan önce olmasına bağlamak. Gerçekte her iki olay da tamamen alâkasız olabilir ve zamanlama sadece tesadüf olabilir.

 False Dilemma (Hatalı ikilem) : Presenting only two options as a solution a problem, while not mentioning other possible optionsBir problemin çözümü olarak diğer seçeneklerden hiç bahsetmeyip sadece iki seçenek sunmak. 

 Genetic Fallacy: (Kalıtımsal hata) The dubious origin of a claim discredits the claim itself Bir iddianın şüpheli menşeinin olması o iddiayı geçersiz kılar yaklaşımı.

 Guilt By Association (İlişkilendirerek Suçlama) : By establishing an artificial association between a claim and e.g. a group that is anti-social the claim itself is portrayed as inacceptable Bir iddia ile örneğin anti-sosyal bir grup arasında sanal bir ilişkilendirme yaparak iddianın kendisini kabul edilemez olarak niteleme

 Middle Ground (Ortada Buluşma) : If there are two opposing position on a topic this does not necessarily imply that the "correct" position is in the middle of both extremes Bir konu hakkında birbiri ile çatışan iki taraf var ise bu muhakkak doğru pozisyonun iki ucun ortasında buluşmak olduğu anlamına gelmez.

 Pointing at others (Başkalarını suçlama) : Injecting another party into the argument - another authority higher up in the chain which is outside of your field of influence. By blaiming this higher authority it is no longer necessary to reply with a logical argument Tartışma içerisine etki alanınızın dışındaki yüksek bir 3.tarafı sokmak. Bu yüksek otoriteyi suçlayarak mantıksal tartışmaya cevap vermeyi gereksiz kılmak. 

 Repeating statements to make them appear true : (İddianın doğru görünmesini sağlamak için tekrarlayıp durmak) By repeating a particular statements multiple times within a short period of time, the listener might accept them as true. This is particularly valid for the mass media and news on television Belli başlı argümanları kısa bir zaman diliminde tekrar edip durarak, dinleyenin bunları doğru kabul etmesini sağlamak. Bu özellikle kitle iletişim kanalları ve tv’deki haberler için doğrudur.

 Smoke Screen (Ekranı sislendirmek) : When coming up to a difficult argument, people simply start throwing a long list of other issues into the discussion hoping that the difficult argument is forgotten in the process Zor bir tartışma ile karşılaşınca, zor tartışma mevzusunun unutulmasını umarak tartışmanın içine farklı mevzulardan uzun bir liste sokmaya çalışmak.

 Spotlight (Sahne Işığı) : The fact that a particular subject is repeatedly focused upon by many people does not imply that it really is of any importance Belli bir konunun pek çok insan tarafından gündeme getiriliyor olması o konunun gerçekten önemli olduğu anlamına gelmez.

 Straw Man (Çöp adam) : Taking the position or claim of another person, exaggerating and distorting it and then attacking this distored claim because it is easier to debunk Başka tarafın iddiasını ya da pozisyonunu alıp, iddiayı abartıp eğip bükmek ve sonrasında da eğilip/bükülmüş iddiaya daha kolay çürütülebildiği için saldırmak.